Kayıtlar

Eylül, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
Mustafa Kemal Atatürk "Yaşamak demek, çalışmak demektir. Bir toplumun bir bölümü çalışırken diğer bölümü oturursa, o toplum felce uğrar." (1923, İzmir)
Resim
Aşık Veysel'den... Aşık Veysel (Şatıroğlu) Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece Bilmiyorum ne haldeyim Gidiyorum gündüz gece Dünyaya geldiğim anda Yürüdüm aynı zamanda İki kapılı bir handa Gidiyorum gündüz gece Uykuda dahi yürüyom Kalmaya sebeb arıyom Gidenleri hep görüyom Gidiyorum gündüz gece Kırkdokuz yıl bu yollarda Ovada dağda çöllerde Düşmüşüm gurbet ellerde Gidiyorum gündüz gece Şaşar Veysel işbu hale Gah ağlayan gahi güle Yetişmek için menzile Gidiyorum gündüz gece
Resim
Bizim Yunus'tan... Yunus Emre Mânâ evine daldık Vücut seyrini kıldık İki cihan seyrini Cümle vücutta bulduk Yedi yer yedi göğü Dağları denizleri Uçmağ ile tamuyu Cümle vücutta bulduk Gece ile gündüzü Gökte yedi yıldızı Levhte yazılı sözü Cümle vücutta bulduk Musa ağdığı Tûr'u Yoksa Beyt_ül Mü'mur'u İsrafil çalan sûru Cümle vücutta bulduk Tevrat ile İncil'i Furkan ile Zebur'u Bunlardaki beyanı Cümle vücutta bulduk Yunus'un sözleri hak Cümlemiz dedik sadak Nerd'istersen orda Hak Cümle vücutta bulduk
Resim
Uyuyan kelimeler... Anadolu'da, 'Söylenmeyen söz duyulmaz' derler. Dile gelmeyen, getirilmeyen her şey, bilinir ama uyur bir zaman. Yazamadıkların da böyledir. Cervantes'in Don Kişot'u,  Socrates'in savunması ve Yaşar Kemal'in İnce Memed'i gibidirler. Uyanmak, gerçekle buluşmak için verdikleri mücadele dikkate değerdir. Bu ters akıntıda, ancak galip gelenler mürekkebe kavuşabilirler.                                                       Mehmet ZENGİN Eylül 2014, İstanbul
Resim
Perilerin diyarında... Doğanın özenle tasarladığı bir başyapıttır Kapadokya. Türkiye'nin bu açık hava müzesi türlü gizemleri barındırırken, bulunduğu coğrafyaya da naralar atar, “Benden güzeli, bilgesi yok” diye. Tarihte pek çok medeniyete ev sahipliği yapan bu bölge, çok sayıda ritüeli de bünyesinde muhafaza eder. Sıcak bir Temmuz sabahı özel aracımla geldiğim Avanos'ta; heybetli Kızılırmak üzerinde kurulu “Sallanan Köprü”yü adımlarken yaşamın kayganlığını daha iyi hissediyorum. Gelmek ve gitmek arasındaki ince olgunun keskinliğini bu köprüde daha iyi kavrıyorum. Kızılırmak'ın coşkun sularının içindeki adacıkta sergilenen çömleklerin tuttuğu ritm ve kazların ada etrafında yaptığı dans, yaşamın zamana meydan okuyan bir silüetini andırıyor. Avanos'tan ayrılıp da Ürgüp'te Temenni Tepesi'ne çıkıp şehre şöyle bir baktığımda hissettiğim ilk duygu üzerinde durduğum kayalara binlerce yıl öncesinde başka insanların da ayak bastığı ve zamanın onların devrini k...