Kayıtlar

Mart, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
Dur Yolcu! Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın, Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın, Bir vatan kalbinin attığı yerdir!. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda, Gördüğün bu tümsek Anadolu'nda İstiklal uğrunda, namus yolunda, Can veren Mehmed'in yattığı yerdir! Bu tümsek, koparken büyük zelzele, Son vatan parçası geçerken ele, Mehmed'in düşmanı boğduğu sele, Mübarek kanını kattığı yerdir!... Düşün ki haşrolan kan, kemik, etin Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin, Bir harbin sonunda bütün milletin, Hürriyet zevkini tattığı yerdir!... Necmettin Halil Onan

Rum Abdalları (Horasan Erenleri)

Resim
Anadolu’nun nefesi II Rum Abdalları Anadolu Selçuklu Devleti(1077-1308) tarih sahnemizde incelenmesi gereken önemli bir dönemi kapsıyor. Her nedense çok fazla irdelenmeyen bu süreç, sonuçları açısından Anadolu coğrafyasında zincirleme cereyan eden gelişmelerin de izlerini taşıyor. Düşünce, sanat ve imar alanlarında büyük değişimlerin meydana geldiği Anadolu Selçuklu döneminde yapılan yenilikler ve mimari dokudaki gelişmelerin Osmanlı’ya miras kalması bir yana, bu toplu miras içindeki fikirsel ve tasavvufi akımlar Osmanlı’nın önünü açmış ve manevi temele de dayalı bir ruh oluşturmuştur. 13. yüzyılda Horasan Erenleri olarak adlandırılan dervişler; Haydari, Kalenderi, Vefai ve Yesevi idi. Aşıkpaşazade’nin Rum Abdalları olarak tanımladığı bu topluluklar, gerçekte olmayan bir Abdallık tarikatı değil, Babai hareketi mensubu heteredoks anlayışa sahip dervişler ve şeyhlerden oluşuyordu. Baba İlyas’ın torunu Elvan Çelebi Baba İlyas müritleri için Abdal kelimesini kullanmıştır...