Kapadokya Efsanesi
Kapadokya efsanelerinden
biridir...
Hakikat anlamına yeten kişi
Şaşkın tutuşup yanar içi dışı
Kanlar akar gözlerinden
Gözyaşımı armağan eyleyip vardım ben işte
Gerçek aşıkların rengi soluk
Aynaya göz atsa ondan parlak
Özü hayran gönlü viran gözü yaşlı
Kudretine hayran olup kaldı ben işte
Hoca Ahmet Yesevi / Hikmet 12’den...
-------
Her ne ararsan kendinde ara
Kudüs’te Mekke’de Hac’da değildir...
Hünkar Hacı Bektaş Veli
-------
Güzel atların ve perilerin diyarı Kapadokya’da Kızılırmak kenarında
şirin bir evde yaşayan bir aile ve onların güzel kızları... Güzel kızın gönlü
de siması gibi güzel. Bu güzel kız her gün Kızılırmak kenarına iner, durgun
akan suya bakar ve düşüncelere dalar dururmuş. Günlerden birgün ay ışığında
inmiş Kızılırmak’ın kenarına. Düşüncelere dalmış iken aniden suyun aksinde çok
yakışıklı bir gencin cemalini görmüş. Ona aşık olmuş o zamanda. Rüyalarının
prensi imiş gördüğü o gencin cemali. Ertesi gün onu aramaya koyulmuş. Bir
keşişin yanına varmış. Sonara da bir papazın peşine takılarak kiliseleri
dolaşmış ve o genci aramış. Ama bir türlü bulamamış aradığını. Ardından papaz
konuşmuş ve güzel kıza demiş ki, “Sevdiğinin nerede olduğunu bilse bilse Hacı
Bektaş bilir. Arayıp duruyorz ama nafile. Var git Hacı Bektaş’a ve aradığını
ona sor. Gerçeği ancak o söyleyebilir sana.”
Kız yollara düşerek Hünkar Hacı Bektaş’ın huzuruna varmış. Düşündeki er
kişiyi aradığını, onun cemalini suyun aksinde gördüğünü ama tüm aramalarına
rağmen bulamadığını anlatmış.
Hacı Bektaş Veli, dergahına gelen kıza demiş ki:
“Onu ilk kez gördüğün yere var. Suya tekrar bak. Gerçeği o zaman
görecek ve anlayacaksın.”
Kız huzurdan ayrılmış. Büyük bir heyecanla yollara düşmüş. Aradığını
ilk gördüğü yerde bulacağının hevesiyle içi içine sığmamış. Kızılırmak’a
yaklaşınca tekrar papaz ile karşılaşmış. Ona, Hacı Bektaş Veli’nin
söylediklerini anlatmış. Papaz da, “Hacı Bektaş’ın sözlerinde vardır bir
hikmet. Irmak kenarına tekrar git ve suya yeniden bak” demiş.
Irmağın kenarında o genci gördüğü ilk yere gelen kız suya bakmış ve
önce kendi cemalini görmüş. Bir anlam verememiş buna. Sonra tekrar bakmış ve
birden Hacı Bektaş’ı görmüş. Buna da bir anlam verememiş. Sonra Hacı Bektaş’ın
silüeti dile gelerek güzel kıza demiş ki:
“Senin gördüğün er kişi aslında sensin. Sen, bunca zaman hep kendini
aradın. O kişiyi dışarıda arama. O, zaten sendedir.”
*Hikaye; M.Naci Ünver’in “Kapadokya
Efsanesi” başlıklı kitabından derlenmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder